Türkiye’nin pek çok ilinde gözlenebilen küçük akbaba, geleneksel hayvancılığın sürdüğü bozkır özelliğindeki alanlarda, özellikle kalker kayalarının olduğu yamaçlarda üreyen yani Anadolu coğrafyasına son derece uyumlu bir yırtıcı türüdür. Bu nedenle Türkiye’nin Avrupa’da İspanya’dan sonra en çok küçük akbaba çifte sahip olan ülke olduğu tahmin edilir.
Anadolu ve Trakya, coğrafi konumu itibariyle her yıl, süzülerek göç eden yüz binlerce kuşun kıtalar arası hareketine ev sahipliği yapıyor. Süzülerek göç eden yırtıcı kuşlardan olan ve nesli küresel ölçekte tehlike altında olan akbabaların %46’sı ülkemizde ürüyor. Bu nedenle, Türkiye’deki koruma çalışmaları akbabaların nesli için kritik önem taşıyor.
Küçük akbaba Türkiye’nin büyük bir bölümüne dağılmış bir tür olmakla beraber Batı Anadolu ve Karadeniz’in kıyı bölgelerinde güncel üreme kaydı bulunmamaktadır. Mart başında gelen bireyler, Eylül sonu ile Ekim ortası arasında göç ederler.
Yirminci yüzyılın ortasına kadar Türkiye genelinde yaygın olarak görülmesine karşın, üreme nüfusu zaman içerisinde Batı Anadolu’dan tümüyle silinmiş, diğer bölgelerde ise yoğunluğu azalmıştır. On dokuzuncu yüzyılda İstanbul şehir merkezinde yılda 1000 yavrunun doğduğu bilinmektedir. Bu sayı 1900’lerin başlarında birkaç çifte inmiştir ve günümüzde İstanbul’da hiç küçük akbaba ürememektedir.
Günümüzde bilinen en önemli üreme alanları Beypazarı bozkırlarını içeren ve aynı zamanda birer Önemli Doğa Alanı (ÖDA) olan Kirmir Vadisi, Nallıhan Tepeleri ve Sarıyar Barajı’dır. 2014 ve 2015 yıllarında bu bölgede 100 çiftten fazla küçük akbabadan oluşan bir üreme popülasyonu tespit edilmiştir. Türkiye’de önemli olduğu bilinen diğer yaşam alanları arasında Orta ve Yukarı Sakarya Havzası, Bolkar Dağları, Kapadokya, Sivas, Çorum ve Kars bölgesi yer almaktadır. 2013/2014 yıllarındaki alan araştırmalarında Sakarya bölgesinde 37 Küçük Akbaba yuvası tespit edilmiştir. Öte yandan, türün ülke ölçeğindeki yoğunluğu hakkında henüz bir çalışma gerçekleşmemiştir.
Göç sırasında Marmara başta olmak üzere pek çok bölgede görülmesine rağmen Türkiye’de bilinen asıl yoğunlaşma alanları Doğu Akdeniz’de bulunmaktadır. Türkiye’deki önemli göç yoğunlaşma alanları İstanbul Boğazı, Sarımazı Ceyhan ve Amanos Dağları’dır. Bahar göçü Mart sonuna doğru başlar ve Haziran başlarına kadar devam edebilir. Sonbahar göçünün en yoğun zamanı Eylül ayıdır. 1976 yılında Sutherland ve Brooks (1981) Amanos Dağları’nda (Belen Geçidi) göç sırasında 874 birey kaydetmiştir. Doğa Derneği ve BSPB (BirdLife Bulgaristan) tarafından Sarımazı Ceyhan’da düzenli olarak göç sayımı yapılmaktadır. 2018 sonbaharında gerçekleştirilen göç sayımında Sarımazı Ceyhan’da 813 küçük akbaba kaydedilmiştir.
Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.
Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.